Dünya Hafızlar Haftası Basın Açıklaması

23 Oca

Dünya Hafızlar Haftası Basın Açıklaması

Üç ayların başlangıcı olan Recep ayının ilk haftasını  “Dünya Hafızlar Haftası  ‘’ olarak kutlayan Evrensel Hafızlar Derneği  (EHAD) adına basın açıklaması yapan Genel Başkan Abdulkadir Sağlam;

Eşref-i mahlukat olarak yaratılan insanoğlu içinde en değerli olanlar iman edenlerdir. İman edenler içinde ise en değerlileri Kur’an-ı Kerim’i baştan sona kadar bütün ayetlerini ezberleyen ve yaşayan hafızlardır ve hafızlara dinimiz çok büyük bir değer vermiştir. Kur’an ayetlerinin ilk muhatabı Hz. Peygamber (s.a.s.) aynı zamanda Kur’an’ın ilk okuyanı, ilk muallimidir. O, Kur’an okuma ve öğretmede ilk “fem-i muhsin”dir. Aynı zamanda Kur’an’ın ilk hafızıdır ve “Hafızların seyidi”dir. İfadelerinde bulundu.

Hafızlar Kur’an’ın canlı şahitleridir.

EHAD Genel Başkanı Sağlam; Resulullah (sav) kendisine vahyolunan ayetleri hem kendisi ezberlemiş hem ashabına ezberletmiş böylece hafızlığın temellerini atarak ilk hafız olma payesine erişmişlerdir. Resulullah (sav) hem kendi döneminde hem de sonraki dönemlerde Kur’an’a olan ilgileri taze tutmak maksadıyla Kur’an öğrenme ve öğretmenin faziletiyle alakalı bir çok hadis buyurmuştur. Hafızlık hususunda Resulullah (s.a.s.)’in teşvikleri de elbette dikkate değerdir. “Sizin  en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir” , “Ümmetimin en şereflileri Kur’an’ı ezberleyenlerdir” şeklindeki örneğini arttırabileceğimiz hadisler ve onun hayatındaki uygulamaları; mesela: evlenmek isteyen gence mehir olarak evleneceği hanıma Kur’andan ayetler öğretmesini istemesi, Uhud şehitleri defnedilirken en fazla ayet bileni en önce kabre koyması, başka memleketlere tebliğ için sahabeyi gönderirken ve vali tayin ederken  hafız olanı tercih etmesi gibi öncelikler şüphesiz ümmetin bu müesseseye iştiyakını arttırmıştır. Hz peygamberin Bu teşvikleriyle hem ashab hem de ümmet Kur’an’ı öğrenmiş, onu hıfzetmiş ve başkalarına da öğretmişlerdir. Kur’an’ı ezberleme ve öğrenip, öğretme noktasında adeta ashab birbiriyle yarışmış hafızlık ümmet içinde adeta gelenek haline gelmiştir. Günümüzde de hem ülkemizde hem de bir çok İslam ülkesinde hafızlık ümmet arasında yaygın bir şekilde devam etmektedir. Kur’an hıfzı diğer kutsal kitaplara, hafızlık ise diğer peygamber ümmetlerine nasip olmayan bir haslettir. Bu da Kur’an’ın icaz vecihlerinden biridir. Kur’an’ı ezberleyen hafızların bu özellikleri ferdi ve toplumsal hayatta bir çok açıdan onları önemli kılmıştır. Ondört asırdır olduğu gibi bundan sonra da Kur’an’ın canlı şahitleri olarak hem islam’ı hem Kur’an’ı nesilden nesile aktaracaklardır. Hafızlar var oldukça Allah Teala’nın “Onu biz indirdik koruyacak olan da biziz” (Hicr 9 ) hükmü baki kalacaktır. Dedi.

Kur’an’ın bütünlüğüne vakıf olmanın başlıca vasıtası hafız olmaktır.

Kişinin namazlarda kıraati yerine getirecek kadar Kur’an’dan ezberinin olması farz-ı ayndır. Kur’an’ın tamamını ezberlemeyi ise âlimlerimiz farz-ı kifaye olarak değerlendirmişler ve tevatür adedine varan bir kalabalık tarafından bu vazife yerine getirilirse, diğer Müslümanlardan sorumluluk kalkar, aksi durumda Müslümanların tamamı günahkâr olur, demişlerdir. Bu nedenle hafızlık aynı zamanda ümmeti ciddi bir sorumluluktan kurtarmaktadır. O halde bu nebevi sünneti sürdürmeye onun (s.a.s.) ümmetinin bu nesildeki temsilcileri olarak bizler gayret etmeliyiz.

İdeal Hafız “Kur’anın lafzıyla hafız, ahkâmıyla amil, hikmetiyle kâmil olandır.

EHAD Genel Başkanı Sağlam, ailelerin çocuklarını hafızlık müesseselerine yönlendirmeleri gerektiğini ifade ederek, İslam âlimlerinin özellikle üzerinde durdukları hususlardan biri de ilim tahsiline niyet eden talebenin önce hâfızlık yaparak ilme başlamaları gerektiğini tavsiye ettiklerini belirtti; Nitekim müslümanlara ait hemen bütün biyografilerde onların tahsil hayatına Kur’an’ı öğrenerek veya ezberleyerek başladıkları bilinmektedir. Elbette Kur’an’ın muhafazası açısından ferdî bir vazife olarak bu da önemlidir ancak yeterli değildir. Olması gereken, Kur’an’a hafızasında sağlam bir ezber ile hâkim olduktan hemen sonra, en az bir o kadar önemli olan Kur’an’ın anlamı ve ahkâmına dair bize hitabını anlamak üzere gerekli “Kur’an Kültürü” ve bu kültür ile dolu dolu yaşanan bir hayattır. Kur’an’ın hem lafzını hem ahkâmını muhafaza eden,  “İdeal Hafız” böylece ortaya çıkmış olacaktır. Çünkü tam anlamda hafız dediğimiz kişi geçmiş büyüklerimizin ifadesiyle şu üç hususu zatında barındırmalıdır: “Kur’anın lafzıyla hafız, ahkâmıyla amil, hikmetiyle kâmil.” Dolayısıyla hıfzettiği Kur’an onun karakterine hükmedecek hale gelmiş olmalıdır. Neticede lafzını ezberleyip ahkâmıyla amel eden bir kişi hikmetiyle kâmil hale neticede erişmiş olmaktadır.  Bu vesileyle mübarek üç aylarınızı ve Dünya Hafızlar Haftanızı tebrik eder, Hamd, Yüce Rabbimize, Salat ve selam Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimize, onun âline, ashabına ve bütün inananlara olsun. İfadelerinde bulundu.

Yorum yap